Döküntülü Hastalıklar
Annelerin, günlük bakım sırasında bebeklerinde en kolay farkettikleri değişikliklerden biri ateş, diğeri de döküntüdür. Biz çocuk hekimleri açısından da önemli sayılabilecek bir bulgudur döküntü. Ciddi hastalıların habercisi olabileceği gibi, o gün ilk kez verilen bir gıdanın -yumurtanın, balın, sütün - yada kullandığımız basit bir ateş düşürücü ilacın, öksürük şurubunun neden olduğu basit bir allerjik tepki de olabilir. Hangisi olursa olsun, bu durumu, doktorunuzla görüşmelisiniz.
Biz burada, çocukluk döneminde en sık görülen döküntülü hastalıklara değineceğiz. Allerjik döküntüleri, başka bir bölümde daha sonra inceleyeceğiz.
Kızamık:
Bilinen en eski ve çocukluk çağının en sık görülen döküntülü hastalığıdır. Yaygın aşılama sayesinde, son yıllarda sıklığı ve tehlikesi azalmaya başlamıştır.
· Kızamık virüsü adlı bir virüs yoluyla yayılır.
· Kış ve ilkbahar aylarında daha fazla görülür.
· Hastalar virüsü boğazlarında taşırlar
· Hasta ile temas eden kişi hastalığı başka birine bulaştırmaz
· Kızamık geçirmiş annelerin bebeklerinde ilk 3-4 ay kızamık görülmez
· Virüs, solunum yoluyla bulaşır
· Bir kez geçiren kişide hayat boyu bağışıklık bırakır.
Hastalığın Belirtileri:
Hastalık bulaştıktan sonra 10-12 gün kuluçka dönemi vardır. Bu dönemin ardından, ateş, gözlerde kızarma ve öksürük ile giden bir nezle hali başlar. Bu dönem 3-4 gün sürer ve soğuk algınlığından ayırt edilmesi zordur. Ardından döküntü başlar.
Kızamık döküntüsü alın ve enseden başlar, yüze, boyuna, kollara ve gövdeye yayılır. Ateş, her zaman döküntüyle birlikte bulunur. 3. günden itibaren, esmer bir iz bırakır ve pullanma ile döküntü solmaya başlar.
Kızamıklı çocuğun bakımı:
Önce bir yanlış inanışı düzeltelim; kızamıklı çocuğa ilaç verilir. Kızamıklı çocuğun ateşi düşürülür. İlaç verilmesi, halk arasında inanıldığı gibi "kızamığın içe dökülmesine" ve çocuğa zarar vermesine neden olmaz.
Yatak istirahati,
Sulu ve yumuşak gıdalarla beslenme,
Ateş kontrolü:İlk seçilecek ilaç, çocuğun kilosuna göre parasetamoldür (calpol, termalgine, tylol, tamol vb)
Yeterli sıvı verilmesi: İştah azalmasına bağlı olarak su kaybı olabilir. Bunu önlemek için,çocuk olabildiğince sıvı ağırlıklı hafif gıdalarla beslenmelidir. Acılı, baharatlı yiyecekler ve karbonatlı içeceklerden kaçınılmalıdır. Çocuğu, ağrı kesici sonrasında ağrıları azaldıktan sonra beslemek daha kolaydır.
Rahatsız edici öksürük varlığında yumuşatıcı ilaçlar kullanılması.
Kızamık hastalığının aşısı vardır, ve her sağlıklı çocuğa 9. ayda yapılmalı, gerekli dönemlerde de, tekrarlanmalıdır.
Ne zaman doktoru tekrar aramalı?
4. gün döküntüde solma başlamamışsa,
Ateş 4. gün hala düşmemişse,
Dehidratasyon (su-kaybı) bulguları görülürse,
Dalgınlık, uykuya eğilim, kolayca uyandırılamama, halüsinasyonlar görülürse,
Ciddi başağrısı, ense sertliği/ağrısı ve sırt ağrısı başlarsa,
Tekrarlayan kusmalar olursa,
Çocuğa yeterli sıvı verilemezse,
Nefes alma güçlüğü, sık nefes alıp verme, göğüs ağrısı, hırıltılı nefes alma, şiddetli öksürük varlığında,
Dengesiz yürüyüş ve güçsüzlük/halsizlik gelişirse,
Çocuk hastalık başlangıcına göre daha "hasta" görünüyorsa.
Kızamıkçık:
Kızamıkçık, solunum yoluyla veya direkt temasla bulaşan ve 3 gün kadar süren bir döküntüyle seyreden bir hastalıktır.
Tipik belirti: döküntü, ensede ve kulak arkasında lenfadenopati (beze). 2-3 hafta süren bir kuluçka döneminden sonra hafif ateş, başağrısı, nezle hali ve öksürük başlar. Döküntü, yüzden başlar, hızla vücuda yayılır. Pembemsidir. 2. Günden itibaren solmaya başlar, 3. gün kaybolur. Hastaların %25’i, hastalığı döküntüsüz geçirir ve tanı konamaz.
Bulaştırıcılık: Döküntüden 1 hafta önce başlar, 2 hafta sonra sona erer. Hastalığı geçirenlerde yaşam boyu bağışıklık gelişir, bir daha kızamıkçık geçirmezler.
Kızamıkçıklı çocuğun bakımı:
Yatak istirahati,
Sulu ve yumuşak gıdalarla beslenme,
Ateş kontrolü:İlk seçilecek ilaç, çocuğun kilosuna göre parasetamoldür (calpol, termalgine, tylol, tamol vb)
Yeterli sıvı verilmesi: İştah azalmasına bağlı olarak su kaybı olabilir. Bunu önlemek için,çocuk olabildiğince sıvı ağırlıklı hafif gıdalarla beslenmelidir. Acılı, baharatlı yiyecekler ve karbonatlı içeceklerden kaçınılmalıdır. Çocuğu, ağrı kesici sonrasında ağrıları azaldıktan sonra beslemek daha kolaydır.
Rahatsız edici öksürük varlığında yumuşatıcı ilaçlar kullanılması.
Kızamıkçık hastalığının aşısı vardır, ve her sağlıklı çocuğa 15. ayda kızamık ve kabakulak aşılarıyla birlikte yapılmalı, gerekli dönemlerde de, tekrarlanmalıdır.
Ne zaman doktoru tekrar aramalı?
4. gün döküntüde solma başlamamışsa,
Ateş 4. gün hala düşmemişse,
Dehidratasyon (su-kaybı) bulguları görülürse,
Dalgınlık, uykuya eğilim, kolayca uyandırılamama, halüsinasyonlar görülürse,
Ciddi başağrısı, ense sertliği/ağrısı ve sırt ağrısı başlarsa,
Tekrarlayan kusmalar olursa,
Çocuğa yeterli sıvı verilemezse,
Eklemlerde ağrı, şişme, kızarıklık olursa,
Nefes alma güçlüğü, sık nefes alıp verme, göğüs ağrısı, hırıltılı nefes alma, şiddetli öksürük varlığında,
Dengesiz yürüyüş ve güçsüzlük/halsizlik gelişirse,
Çocuk hastalık başlangıcına göre daha "hasta" görünüyorsa.
Suçiçeği
Suçiçeği, virusların neden olduğu bir bulaşıcı hastalıktır. Daha çok okul çağında görülmekle birlikte, her yaşta görülebilir. En iyi bilinen bulgusu, döküntüdür. Döküntü, başda ve sırtta başlar, 3-4 gün içinde hızla yayılarak tüm vücudu kaplayabilir. Döküntünün 3 evresi vardır:
· Önce küçük kırmızı, kaşıntılı kabarcıklar oluşur,
· Ardından her bir kabarcığın içi şeffaf bir sıvıyla dolar,
· Kabarcıklar büyür, kabuklanır ve dökülür.
Her bir kabarcığın kabuğu dökülene kadar çocuk bulaştırıcıdır, bu da, döküntünün başlangıcından itibaren yaklaşık 10 günlük bir süreye tekabül eder.Döküntünün, saçlı deride, ağız içinde ve genital organlarda da çıkması, çocuğu çok rahatsız edebilir.Döküntü dışındaki bulguları şöyle sıralayabiliriz: ateş, hafif başağrısı, iştahta azalma, halsizlik. Kimi çocuklarda suçiçeği çok hafif seyreder, ve hastalık süresince çocuk kendini çok iyi hisseder.
Suçiçeği olan çocuğa nasıl bir bakım gereklidir?
Kaşıntının önlenmesi: Kaşıntı, özellikle akşamları artar ve çocuğu en çok rahatsız eden bulgudur. Yaşına uygun bir anti-histaminikle belirgin rahatlama sağlanabilir. (benadryl, tavegyl, atarax, zyrtec gibi ilaçlardan doktorun seçeceği biri)
Losyon kullanımı: Kaşıntının önlenmesinde yarar sağlarlar.
Ateş kontrolü:İlk seçilecek ilaç, çocuğun kilosuna göre parasetamoldür (calpol, termalgine, tylol, tamol vb) Aspirin suçiçeğinde kesinlikle kullanılmamalıdır.
Yeterli sıvı verilmesi: İştah azalmasına bağlı olarak su kaybı olabilir. Bunu önlemek için,çocuk olabildiğince sıvı ağırlıklı hafif gıdalarla beslenmelidir. Acılı, baharatlı yiyecekler ve karbonatlı içeceklerden kaçınılmalıdır. Çocuğu, ağrı kesici sonrasında ağrıları azaldıktan sonra beslemek daha kolaydır.
Döküntünün mikrop kapmasının önlenmesi: Öncelikle su dolu keseciklerin patlatılmasını önlemeye çalışmak gerekir. Küçük çocuklarda geceleri pamuklu eldiven giydirmek yararlı olabilir. Suçiçeği döküntüsü, ciltte 6-12 ayda kaybolan koyu renk bir iz bırakır. Yeterli özen gösterilmeyen ve mikrop alan kabarcıklar, kalıcı iz bırakabilir.
Kıyafet: Hafif giydirmek ve sık kıyafet değiştirmek, çocuğu rahatlatır.
Bulaşıcılık:suçiçeği, çok bulaşıcı bir hastalıktır. Öksürük ve yakın temasla, hava yoluyla bulaşır. Hastalık bulaştıktan 10-21 gün sonra belirtiler ortaya çıkar. Döküntüden 1-2 gün önce de, bulaştırıcılık başlar. Sağlıklı çocuklar, genelde suçiçeğini hafif atlatırlar. Nadir de olsa, menenjite varan ciddi komplikasyonlar görülebilir. Suçiçeğinin aşısı vardır, ve 12. Ayda tek doz aşı koruyuculuk için yeterlidir. Daha önceden suçiçeği geçirmemiş ve suçiçeği ile temas etmiş hamileler, kalp, böbrek, şeker hastalığı olanlar ve bağışık sistem hastalığı olanlar, temas sonrası hemen bir sağlık kuruluşuna başvurmalıdırlar.
Ne zaman doktoru tekrar aramalı?
Döküntülerin etrafında kızarıklık, şişlik, hassasiyet, iltihaplanma olursa,
Dehidratasyon (su-kaybı) bulguları görülürse,
Dalgınlık, uykuya eğilim, kolayca uyandırılamama, halüsinasyonlar görülürse,
Ciddi başağrısı, ense sertliği/ağrısı ve sırt ağrısı başlarsa,
Tekrarlayan kusmalar olursa,
Çocuğa yeterli sıvı verilemezse,
Nefes alma güçlüğü, sık nefes alıp verme, göğüs ağrısı, hırıltılı nefes alma, şiddetli öksürük varlığında,
Dengesiz yürüyüş ve güçsüzlük/halsizlik gelişirse,
Ateş 4. gün hala düşmemişse,
Gözlerde kızarıklık, ağrı, görme bozukluğu olursa,
Çocuk hastalık başlangıcına göre daha "hasta" görünüyorsa.
Kızıl:
Halk arasında beta mikrobu olarak bilinen A grubu beta hemolitik streptokok adı verilen bir bakterinin neden olduğu döküntülü bir hastalıktır.
3 yaşından önce pek görülmez.
Kuluçka dönemi 1- 7 gündür
Hastalık belirtileri: ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı,yutma güçlüğü, kusma ve bunlardan 1-2 gün sonra ortaya çıkan döküntü. Alın ve yanaklar kızarır, ağız çevresi soluk renklidir. Döküntünün başlangıcından 2-3 hafta sonra, ellerde deri soyulmaları görülür.
Kızıl geçiren çocuğun bakımı:
Yatak istirahati,
Sulu ve yumuşak gıdalarla beslenme,
Ateş kontrolü:İlk seçilecek ilaç, çocuğun kilosuna göre parasetamoldür (calpol, termalgine, tylol, tamol vb)
Doktor önerisiyle uygun antibiyotik kullanımı: Kızılın burada açıklanan diğer döküntülü hastalıklardan farkı, antibiyotik kullanımının mutlaka gerekli olmasıdır.
Yeterli sıvı verilmesi: İştah azalmasına bağlı olarak su kaybı olabilir. Bunu önlemek için,çocuk olabildiğince sıvı ağırlıklı hafif gıdalarla beslenmelidir. Acılı, baharatlı yiyecekler ve karbonatlı içeceklerden kaçınılmalıdır. Çocuğu, ağrı kesici sonrasında ağrıları azaldıktan sonra beslemek daha kolaydır.
Rahatsız edici öksürük varlığında yumuşatıcı ilaçlar kullanılması.
Ne zaman doktoru tekrar aramalı?
Antibiyotik başlandıktan 48 saat sonra ateş hala düşmemişse,
Dehidratasyon (su-kaybı) bulguları görülürse,
Dalgınlık, uykuya eğilim, kolayca uyandırılamama, halüsinasyonlar görülürse,
Ciddi başağrısı, ense sertliği/ağrısı ve sırt ağrısı başlarsa,
Tekrarlayan kusmalar olursa,
Çocuğa yeterli sıvı verilemezse,
Nefes alma güçlüğü, sık nefes alıp verme, göğüs ağrısı, hırıltılı nefes alma, şiddetli öksürük varlığında,
Çocuk hastalık başlangıcına göre daha "hasta" görünüyorsa.
Hastalıktan 2-3 hafta sonra idrar renginde kızarıklık, eklemlerde ağrı, şişlik, yüzde şişme olursa.
5. Hastalık (Eritema Infeksiyozum)
Daha çok okul çağı çocuklarda görülen, virüslerle bulaşan döküntülü bir hastalıktır.
1-2 haftalık bir kuluçka döneminin ardından yanakta bir döküntü başlar, kollara, gövdeye ve bacaklara yayılır. Döküntü, sıcakla artar.
5.hastalıkta çocuğun bakımı:
Gerekirse yatak istirahati,
Sulu ve yumuşak gıdalarla beslenme,
Ateş kontrolü:İlk seçilecek ilaç, çocuğun kilosuna göre parasetamoldür (calpol, termalgine, tylol, tamol vb)
Yeterli sıvı verilmesi: İştah azalmasına bağlı olarak su kaybı olabilir. Bunu önlemek için,çocuk olabildiğince sıvı ağırlıklı hafif gıdalarla beslenmelidir. Acılı, baharatlı yiyecekler ve karbonatlı içeceklerden kaçınılmalıdır. Çocuğu, ağrı kesici sonrasında ağrıları azaldıktan sonra beslemek daha kolaydır.
5. Hastalığın aşısı henüz yoktur.
Ne zaman doktoru tekrar aramalı?
Dalgınlık, uykuya eğilim, kolayca uyandırılamama, halüsinasyonlar görülürse,
Ciddi başağrısı, ense sertliği/ağrısı ve sırt ağrısı başlarsa,
Tekrarlayan kusmalar olursa,
Çocuğa yeterli sıvı verilemezse,
Çocuk hastalık başlangıcına göre daha "hasta" görünüyorsa.
6. Hastalık (Roseola Infantum)
Virüslerle bulaşan döküntülü bir hastalıktır. 6 ay-3 yaş arası çocuklarda görülür.
9-10 günlük bir kuluçka döneminin ardından ateş başlar. Ateşli dönem 3-4 gün sürer. Bu dönemde ateş dışında bir bulgu görülmez.
Ateşin düşmesi ani olur, bu sırada bazen göz kapaklarında hafif bir şişmeyle birlikte döküntü başlar. Döküntü daha çok gövdededir. Birkaç saat içinde solma başlar, 2-3 günde tümüyle kaybolur.
6.hastalıkta çocuğun bakımı:
Gerekirse yatak istirahati,
Sulu ve yumuşak gıdalarla beslenme,
Ateş kontrolü:İlk seçilecek ilaç, çocuğun kilosuna göre parasetamoldür (calpol, termalgine, tylol, tamol vb)
Yeterli sıvı verilmesi: İştah azalmasına bağlı olarak su kaybı olabilir. Bunu önlemek için,çocuk olabildiğince sıvı ağırlıklı hafif gıdalarla beslenmelidir. Acılı, baharatlı yiyecekler ve karbonatlı içeceklerden kaçınılmalıdır. Çocuğu, ağrı kesici sonrasında ağrıları azaldıktan sonra beslemek daha kolaydır.
6. Hastalığın aşısı henüz yoktur.
Ne zaman doktoru tekrar aramalı?
Ateş düşmeden döküntü başlamışsa, yada bebek tekrar ateşlenirse,
Dehidratasyon (su-kaybı) bulguları görülürse,
Dalgınlık, uykuya eğilim, kolayca uyandırılamama, halüsinasyonlar görülürse,
Ciddi başağrısı, ense sertliği/ağrısı ve sırt ağrısı başlarsa,
Tekrarlayan kusmalar olursa,
Çocuğa yeterli sıvı verilemezse,
Nefes alma güçlüğü, sık nefes alıp verme, göğüs ağrısı, hırıltılı nefes alma, şiddetli öksürük varlığında,
Çocuk hastalık başlangıcına göre daha "hasta" görünüyorsa.

0 yorum:

 
Top